Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Şubat 2012 Çarşamba

London (2005)


Dur, dur lütfen. Daha hiç kavga etmedik. Eğer ilk kavgadan kaçınırsak hiç kavga etmeyiz.
Bak bu adamın intihar etmeden önce yaptığı son resim. intihar mektubu. Bulutların arasına sol kulağını bile koymuş. Sol kulağını kesip resme koymuş.
- Ne kadar çıktınız.
+ Kim? London ve ben mi? İki buçuk yıl.
- Ayrılmanız?
+ Altı ay’ı bir kaç gün geçti.
- Gün sayıyorsun Syd. Bu iyi değil.
Yasa dışı değilse sorun ne? Fransa da 15′liklerle yatılır. Ne yani hepsi sübyancı mı?
Kadınlara her yaptığımızı söylesek kimse bizle yatmaz. Mesela bir kızın üzerine işediğini.
Nothing else fucking matters.

Anadolu Kartalları (2011)


İnsanlar ikiye ayrılır: Bekleyeni olanlar ve olmayanlar.

Mr. Nobody (2009)


” Seçim yapmadığın sürece, kalan olasılıkların hepsi mümkündür. “
”Ölmekten korkmuyorum , yeterince yaşamamış olmaktan korkuyorum.”
”Eğer patates püresi ile sosu karıştırırsan daha sonra ayıramazsın, sonsuza dek. Baba’nın sigarasından çıkan duman bir daha asla içine dönmez. Geri dönemeyiz. Seçmek, bu yüzden zordur..”

The Kite Runner (2007)


“Tek bir günah var, o da hırsızlık. Diğer tüm günahlar, hırsızlığın farklı versiyonlarıdır. Örneğin yalan söylersen başkasının doğruyu bilme hakkını çalarsın…”
‎”Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.”
FRAGMANI İZLE

Ya Sonra (2011)


Masallar neden hep en güzel yerlerinde biterler. Prenses Prensini bulur, evlenirler, biter. Sonra ne olur bilinmez. Belki en sevdiği dostu Pamuk Prenses’e platonik olarak aşıktır. Ya da Külkedisinin Prensi Külkedisinden çabuk sıkıldı ve üvey kardeşlerinden biriyle onu aldattı.
Bizde evlendik, yani masallara göre sona geldik. Peki ya sonra?
Sen benim içimdeki benim bile ulaşamadığım yerlere dokundun. En son ne zaman ağladığımı hatırlamıyorum.
Hayat bir labirenttir ve bizler bu labirentte yolunu arayan insanlarız. Hayatı zevkli kılan da bu oyunu oynamaktır bence.
Ben asla yapmazdım demeyin. Aşk insana asla yapmazdım dediğiniz şeyleri yaptırtır. Konu aşk’sa büyük konuşmayın.
FRAGMANI İZLE

Adam (2009)


Adam
-Beth’le ayrıldık. Bana yalan söyledi. Ben de yalanını öğrendim. Artık ona güvenemem.
-Bunlarda bir sorun yok. Askere gitmeden bana bazı sözler veren bir kızla tanışmıştım. Döndüğümde beni bekliyordu.Ama o sözleri tam olarak tutamamıştı. Ben de eşyalarımı bir bavula koydum ve gittim. Bir daha da onunla konuşmadım. Yine de o arzu içimi kemirir durur. 35 yıl oldu. O hala sıradan bir günde aklıma takılıp, bir anda olsun duraklamamı sağlayan, yaşlı bir inatçı keçi olduğum için kendime lanetler yağdırmamı sağlayan kafamdaki bir görüntü. Roket bilimi değil ki bu. Kızla bir daha konuş diyorum sadece.
- Olmaz, bilemiyorum.
-Bu dünyada adımını atsan, bir yalancıya rastlarsın. Bize düşen, sürekli yalan söyleyenlerle arada beyaz yalanlar söyleyenler arasındaki farkı öğrenmek.
FRAGMANI İZLE

Casablanca (1942)


-Sana sonunu bilmediğim bir hikaye anlatayım mı?
+Anlat.
-Seni seviyorum.
+Dün gece neredeydin?
-Çok uzun zaman geçti, hatırlamıyorum.
+Peki bu akşam seni görebilecek miyim?
-O kadar uzun süreli planlar yapmıyorum.
”Bütün dünyada, tüm kentlerdeki tüm barlar arasında, O benimkine geldi.”
FRAGMANI İZLE
 

A Moment To Remember (2004)


Affetmek,zor değildir. Affetmek sadece, kalbinde sade bir oda bağışlamaktır. Dedem böyle söylerdi. Gerçek bir marangoz kalbinde bir saray yapabilendir. Ama sen yaptığın evde yani sarayında tüm odaları annene ve nefretine vermişsin. Ya sen nerdesin? Sense dışarıda titriyorsun… Affetmek… Kinine kalbinde daha küçük bir oda verir.
————————————————–
Hatıralarım yok olursa ruhum da yok olur.
—————————————————
Seni tanıdım çünkü unutkandım, seni terkediyorum çünkü unutkanım.
—————————————————-
Kafamın içinde bir silgi var ve her şeyi siliyor.

Annie Hall (1977)


Eski bir espri vardır, bilirsiniz. İki yaşlı kadın dağ başında bir lokantada yemek yemektedirler. Biri,”lanet olsun!” der, “Yemekler ne kadar da berbat!” “Evet” der diğeri, “Üstelik ne kadar da az!” yani, bu benim yaşam hakkındaki düşüncemin kısa bir özetidir: Hayat yalnızlık, sefillik ,acılar ve mutsuzluklarla doludur ama keşke bu kadar kısa olmasaydı.
Orgazmda hayatın bütün boşluklarını doldurabilen ağırlıklar var.
Beni bile kabul eden bir kulübe asla üye olmam.

Machete (2010)


” Machete don’t text. “ (Machete)” Machete mesaj yazmaz. “
Peder : Burada olman güvenli değil.
Machete : Güvenlik aramıyorum.
Peder : Hayır. Burada olman benim için güvenli değil.
” Seni tüm günahlarından arındırdım. Şimdi siktir git. ” (Peder)

Viva Zapata! (1952)


Hepimiz aynı topraktan yapılmış olsak da, bir testi bir vazo değildir.
-Bir atasözümüz var; iyi giyimli bir adam iyi düşünceli bir adamdır.
-İpek içinde bir maymun yine de maymundur.
Güçlü bir adamı zayıf bir halk meydana getirir. Güçlü bir halkın ise güçlü bir adama ihtiyacı olmaz.
Kanunlar yönetmez, insanlar yönetir.
Öyle uzun zamandır savaşıyorum ki barışı anlayamıyorum.
Bazen ölü bir adam korkunç bir düşman olabilir.
Tarla kadın gibidir; bütün hayatın boyunca onunla yaşarsın, senin olmadığını öğrenmek zordur.
Ve eviniz yakılırsa yeniden yapın, tahılınız mahvolduysa yeniden ekin. Çocuklarınız ölürse daha çok doğurun. Sizi vadiden atarlarsa dağlarda yaşayın ama yaşayın. Hep liderler arıyorsunuz, hatasız güçlü adamlar. Hiç yok, sadece sizin gibiler var. Değişirler, bırakırlar, ölürler. Liderler yok, sadece siz varsınız. Güçlü bir halk, süren tek güçtür.
Barış zor sorun. Çok adam savaşta dürüsttü, ama barış… Bir adamın barışın baskısı altında nasıl dürüst kalabileceğini sık sık merak ederim.
Amacımız topraktı, bir düşünce değil. Aileleri besleyecek tahıl ekili toprak. Özgürlük bir kelime değil ama akşam evinin önünde güven içinde oturan bir adam. Barış bir rüya değil! Dinlenmek, nezaket için zaman. Kafamda bir soru var: Kötü bir hareketten iyi bir şey çıkabilir mi? Bu kadar şiddetten sonunda nezaket çıkabilir mi? Bu kadar cinayetten barış çıkabilir mi? Düşünceleri öfke ve nefret içinde doğmuş bir insan barışı sürdürülebilir mi? Barış içinde yönetebilir mi, bilmiyorum?